31 Ocak 2008 Perşembe

Şükür Nedir ?

Cüneyd-i Ba dadî Hazretleri henüz yedi yaşındayken,
hocası ve aynı zamanda da da*yısı olan Sırrî-yi Sekai ile
beraber hacca gitmişti.

Mescid-i Haram'da dört yüz kadar ule*mâdan büyük zât toplanmış,
şükür hakkında konuşuyorlardı. Herkes şükür hakkında bir
şeyler söylüyor, şükre kâmil bir tarif getirmeye çalışıyorlardı.
Uzun konuşmalar so*nunda dört yüz de işik fikir çıkmasına ra men,
herkesi tatmin edecek bir şey söyleyebi*len olmamıştı.
Sırrî-yi Sekatî bir de yanındaki Cüneyd-i Ba dâdi'ye sordu.
"Madem ki buradasın, sen de bir şeyler söyle" dedi.
Cüneyd-i Ba dadî Hazretleri,

"Şükür, Rezzak olan Allah'ın ihsan etti i nimet ile
O'na isyan etmemektir"

buyurdu. Orada bulunanla*rın hepsi şaşırıp,
'Seni tebrik ederiz, maksadı en güzel sen tarif ettin.
Ancak bu kadar tarif olurdu' dediler.

2 Ocak 2008 Çarşamba

İman Nasıl Korunur?

Ehl-i sünnet âlimlerinden “Ahmet Mekkî Efendi” hazretleri, bir sohbetinde;

- Îman ettikten sonra en mühim iş, o îmanı “Muhafaza etmek”tir, buyurdu.

Ve ekledi:

- Nasıl ki, “bir kelime” söylemekle îman elde edilirse, küfre sebep olan “bir kelime” ile de elden çıkabilir. Onu, muhafaza altına almak lâzım.

Sordular:

- Nasıl muhafaza edeceğiz efendim?

Buyurdu ki:

- Îman, “mum alevi”ne benzer. En ufak bir rüzgârla sönebilir. Sönmemesi için, etrafını bir “Cam fener”le çevirmek gerekir.

- Fener’den maksat nedir ki?

- İbâdetlerdir. “Namaz kılmak”, bir fenerdir meselâ.

- Başka hocam?

- “Oruç, hac, dînî sohbet, dînî kitap okumak”, hepsi îmanı muhafaza altına alan “Cam fener” gibidirler